Spor herkes için değerli olmakla birlikte kadınların zinde, güzel, kaliteli ve mutlu yaşamları için zorunluluktur. Yaşamı tehdit eden en önemli sağlık sorunları arasında kalp ve damar hastalıkları yer alır. Bu konuda kadınların sahip olduğu en önemli şans; kadınlık hormonu olan östrojenin koruyucu etkisidir. Östrojen sayesinde kadınlar, erkeklere nazaran çok daha az oranda kalp-damar hastalıklarına yakalanır. Ancak son yıllarda bu durumda tersine bir değişiklik yaşanmakta; kalp hastalıklarının görülme oranı kadın ve erkekte giderek eşitlenmekte… Hareketsiz yaşamın ve şişmanlığın bir salgın haline dönüşmesinin de etkisiyle, kadınlarda da kalp hastalıklarına eskiye oranla daha sık rastlanmaya başlandı.
Kadınlar spor sayesinde hem egzersiz yoksunluğundan hem de fazla kilolarından kurtulabilir, kolesterolünü düşürebilir ve iyi huylu kolesterolünü yükselterek damarlarının yağ plaklarından temizlenmesini sağlayabilir. Spor ile kemik erimesi, bazı tür kanserler, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı ve tansiyon gibi rahatsızlıkların önüne geçilebileceği gibi fazla kilolardan arındırılmış ve atletik olarak yeniden şekillendirilmiş bir vücuda da sahip olunabilir. Spor ile günlük streslerden uzaklaşarak daha üretken bir hayat sürülebilir.
Osteoporozdan Korunmak için
Osteoporoz (kemik erimesi) ve meme kanseri, kadınları etkileyen en önemli sağlık sorunları arasında yer almakla beraber; her iki hastalığın da spor alışkanlığı ile yakından ilgisi vardır. Daha çok kadın hastalığı olarak bilinen bu iki hastalıktan korunmada da sporun rolü çok büyüktür. Spor, kemik erimesini önlediği gibi osteoporoz tedavisinin de en önemli parçalarından biridir. Hangi yaşta olunursa olunsun, kemik yoğunluğu spor yaparak artırılabilir. Spor yapan kadınlardaki kemik yoğunluğu, yapmayanlara oranla daha fazla olup, ileri yaşlarda osteoporoz (kemik erimesi) hastalığına yakalanma riskleri daha azdır. Ayrıca osteoporoz tedavisinde, kadının yaşı ne olursa olsun, tedavinin bir parçası olarak egzersiz reçetesi verilir.
Egzersiz Hastalıklara Karşı Koruyucu Olabilir
Kanser, kadınları tehdit eden önemli bir hastalık olarak görülmektedir. Kadınlarda en çok korkulan kanser türü olan meme kanserinin önlenmesinde sporun önemi son yıllarda detaylı olarak araştırılmaktadır. Titizce yapılan araştırmaların sonunda egzersiz yapan kadınlarda meme kanserine yakalanma riskinin daha az olduğu ortaya kondu. Sebep-sonuç ilişkisi olarak ileri sürülen görüş, egzersiz ile azalan yağ dokusunun östrojenin yağ dokusundaki aşırı dönüşümünü engelleyerek kanser oluşumunun önüne geçtiği şeklinde literatürde yer almaktadır.
Kemikleri Korumak İçin Günde 2 Bardak Süt İçin
Osteoporoz, vücut biçiminin değişmesine ve ağrılara neden olur. Bu duruma engel olmak için günde 2 bardak süt içilmesi önerilmektedir. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler, osteoporozun en önemli nedeninin kemiklerin yoğunluğu ve gücünü yitirmesi olduğunu belirterek; ortalama her üç kadından birinde ve her beş erkekten birinde bu hastalığın görülebildiğini söylüyor.
Osteoporozun önlenebilen bir hastalık olduğuna işaret eden Prof. Dr. Besler; “Türkiye genelinde 8 ile 10 milyon arasında osteoporoz hastası var. Kemiklerin güçlü olmasında, küçük yaşlardan itibaren besinlerle alınan kalsiyumun büyük rolü bulunuyor. Vücuttaki kalsiyumun yüzde 99’unu bulunduran kemik yapısını, güçlü tutabilmek ve osteoporoz riskini azaltabilmek için her gün düzenli olarak kalsiyum içeren besinler; özellikle de süt tüketmek gerekiyor. Eğer çocukluk döneminden itibaren süt içmeyi alışkanlık haline getirdiyseniz ve günde 2 bardak süt içtiyseniz, bu hastalığa yakalanma olasılığınız azalır. Yetişkin bireylerin her gün 2 su bardağı; gebe, emzikli ve menopoz sonrası kadınların ise 2-4 su bardağı süt içmeleri gerekir.” dedi.